arrow-left icon arrow-right icon behance icon cart icon chevron-left icon chevron-right icon comment icon cross-circle icon cross icon expand-less-solid icon expand-less icon expand-more-solid icon expand-more icon facebook icon flickr icon google-plus icon googleplus icon instagram icon kickstarter icon link icon mail icon menu icon minus icon myspace icon payment-amazon_payments icon payment-american_express icon ApplePay payment-cirrus icon payment-diners_club icon payment-discover icon payment-google icon payment-interac icon payment-jcb icon payment-maestro icon payment-master icon payment-paypal icon payment-shopifypay payment-stripe icon payment-visa icon pinterest-circle icon pinterest icon play-circle-fill icon play-circle-outline icon plus-circle icon plus icon rss icon search icon tumblr icon twitter icon vimeo icon vine icon youtube icon

Taner Ceylan

Taner Ceylan

Öncelikle, bulunduğunuz noktadan biraz geriye gitmek istiyorum. Biz sizi uzunca bir zamandır sanatçı kimliğinizle tanıyoruz fakat sizi buraya taşıyan, ilham veren ne oldu?

Sanatla bağları kuvvetli bir aileden geliyorum; müzisyen var, resim yapan var. Öyle bir ailenin içinde büyüyünce, çocukluğumdan itibaren kendimi resim yapar halde buldum. Özellikle de kendimi ifade edecek, içinde yaşayabileceğim bir alan yaratmıştım. Resim yapmak benim için yemek yemek, su içmek gibi bir şeydi. Ailemin yönlendirmesi olduğunu söyleyemem; hatta sanattan uzaklaşmam için epey çaba sarf etmişlerdi.

Tuval üzerine resmettikleriniz nasıl bir değişim ve dönüşüm geçirerek bugünkü halini aldı?

Çocukluğumda dahi çocuk gibi resim yapamadım; hep gerçekçiydi. Akademi döneminde aldığım klasik eğitimden sonra kendimi biraz daha soyut resim yapmaya zorladıysam da sonuç hep figüratif oldu. Mezuniyetimden sonraki yıllarda tekrar özüme döndüm. Beni daima heyecanlandıran, benim için mesele olan konular, mekanlar, kişiler oldu hep resimlerimde. Tabii dönemin farklı sanatçılarından, sanat hareketlerinden de ilham aldım ve yıllar boyunca yaptığım işler bugünkü formunu aldı. Boya, fırça ve tuval ile saatler, günler, bazen aylar geçirerek geleneksel yöntemle resim yapıyorum. Benim için resimlerimin duygu ile olan ilişkisi, nihayetinde sanat eseri ile geçirdiğim birebir ilişki üzerinden şekilleniyor. Vakti zamanında resmimin tekniğine tam da bu yüzden duygusal gerçekçi demiştim. Öyle uzun zaman geçiriyorsunuz ki resimle, bazen bitmesini istemiyorsunuz. Sizden gittikten sonra da ondan haberdar olmak istiyorsunuz. Mesela hiçbir zaman dijitalde hazırladığım taslak, tuvale aktardığım ile aynı olmuyor. Tuvale geçtiğimde başka bir şey oluyor…

Tuvalin odağına bedeni, vücut dilini ve nihai anlamda duyguları taşımanızın arkasında ne yatıyor?

Duygular olmadan insan olamıyoruz. Özel bir anlam yüklemeye gerek yok diye düşünüyorum. Ben ne yaşıyorsam yoğun duygularla yaşıyorum. Üzüntümü de, sevincimi de, heyecanımı da büyük yaşıyorum. Yaptığım resimlerin de benden ayrı bir şey olarak düşünülemeyeceği aşikar. Bir sanatçı için sanat bir ifade şeklidir. Dürtüsel bir şeydir; fakat uyanığım. Konforlu bir alana çekilip kendimi tekrar edebilirim ama buna düşmemeye gayret ediyorum. Yaptığım resim önce beni heyecanlandırıp kışkırtmalı ki onu yapmak için aylarımı vereyim.

Resmettiğiniz bedenlerin ilhamı nereden veya kimlerden geliyor?Resimlerimdeki modeller/figürler çoğunlukla tanıdığım insanlar, arkadaşlarım. Bazen bir yerde görüp beni çok heyecanlandıran biri de olabiliyor ya da internette gördüğüm fotoğraflar da ilham olabiliyor. Model ve fotoğrafçıyla iletişime geçiyorum, gerekli izinleri aldıktan sonra üzerinden kompozisyon yaratabiliyorum.

Röportaj DERİN ÖVGÜ ÖĞÜN Fotoğraf EMEL ERNALBANT 

Curated No.10'u satın almak için tıklayın.

Read more

Dylan Don

Dylan Don

Alev Ebüziyya

Alev Ebüziyya

Daniel Arsham

Daniel Arsham

Your Cart

Your cart is currently empty. Click here to continue shopping.