Venedik'te ada satın almak ve üzerine bir otel yatırımı yapma fikri aklına nerden geldi? İşin içinde "Venedik tutkusu" var mıydı?

Açıkçası Venedik’te yatırım fikri yoktu. Tamamen tesadüf diyebilirim. Londra, Roma, Paris gibi şehirlere bakarken çok da iyi tanımadığım bir şehir, Venedik çıktı karşıma. Adayı görmeye gittiğimde çok etkilendim ve “Evet burası!” dedim.  İlk görüşte aşk herhalde. O hissi hayatımda ilk ve tek orada yaşadım. Çok zor bir satın alma, renovasyon, markalandırma ve açılış süreci geçirdik. Ama o içimdeki ses beni hiç yanıltmadı..

Venedik konumuyla, tarihiyle, sanatıyla çok önemli bir yer. Tüm dünyanın görmek için akın ettiği bir açık hava müzesi, yüzen şehir. Bu kadar zaman geçirmeme rağmen her gittiğimde etkileniyorum ve sokaklarda kayboluyorum. Şehirdeki Osmanlı etkilerini görmek bana ayrıca keyif veriyor.

Sahibi olduğun Kempinski Venice San Clemente, yalnızca Venedik'in değil; dünyanın da en özel otellerinden biri. Konumu bir yana, bu oteli özel kılan nedir? 

Evet, açıldığından beri sayısız ödül aldı. Saygın kuruluşlar tarafından Venedik’in en iyi oteli seçildi. En önemli özelliği Venedik’in merkezinde olup, şehirden uzak hissi yaşatması. Şehrin kalabalık sokaklarını gezdikten sonra adaya vardığınızda nefes alıyorsunuz. Bahçeler, havuz, spa, büyük odalar, yüksek tavanlar ve geniş koridorlar Venedik’te başka bir otelde bulamayacağınız bir etki ve deneyim yaşatıyor. Otelin San Marco meydanından shuttle hizmeti bulunuyor. Venedik tarzı ahşap tekneler ile 10 dakikalık keyifli bir seyir. Diğer bir avantajı ise 70 dönüm alan içerisinde davet ve organizasyonlar için çok uygun olanaklar sunulması. Bu sebeple film festivali ve bienal gibi etkinliklerde önemli davetlerin çoğu adada gerçekleşiyor. Düğünler için tercih ediliyor.

Turizm ve otelcilik sektörünün içinde bir iş adamı olarak, sence bir oteli dikkate değer kılan nedir?

Dinamikleri hızlı değişen bir sektör. Konum, konfor, tasarım, teknoloji ve tabii ki hizmet! Bana göre bir oteli lüks kılan hizmet kalitesidir. Misafire çok iyi bir oda sunup, kötü hizmet verdiğinizde memnun edemezsiniz. Fakat standart bir oda ve çok iyi bir hizmet ile memnun edebilirsiniz. Her ikisini birden sunabilen otel sayısı gerçekten az. Buna ulaşabilmek yıllar alabiliyor. Rekabet de her geçen gün artıyor. Sektörü iyi gözlemleyip, yeni trendlere ve teknolojilere adapte olmazasınız geri de kalırsınız. Her zaman söylerim, en az bir şeyi diğerlerinden çok daha iyi yapabilmeniz gerekiyor. Harika bir konumunuz, müthiş bir restoranınız veya çok iyi bir spa’nız olabilir. Barı çok iyi olduğu için kalmayı tercih ettiğim oteller var.

Yeni yatırımlar da yapıyorsun. Yakında açmayı planladığın oteller nerede?

Şu anda Londra ve Roma ön planda. Bu iki şehirde çalışmalar yoğun olarak devam ediyor. Hedef ileriki yıllarda portföyü daha da genişletmek. Türk şirketlerinin yurtdışı yatırımlarını çok önemsiyorum. “Soft Power”

Doğuş Grubu bu alanda müthiş işler yapıyor. Ülkemiz için önemli değerler.

Bunca yıldır bu sektördesin; turizm sektöründe son yıllarda yaşanan en büyük dönüm noktası sence ne?

Son 10 yılda global anlamda ciddi değişiklikler, birleşmeler, satın almalar oldu. Eskiden çoğunlukla ailelerin yönettiği önemli oteller el değişerek, yeni konsept ve markalar ile tekrar hayata geçiriliyor. Otel zincirleri üst yaş grubunun konakladığı lüks otel segmentlerine ilave olarak onların çocuklarına ve gençlere yönelik yeni markalar ve konseptler üretiyorlar. Artık bir yaşam biçimi sunmak öncelik.

Röportaj: Elif Bayram Fotoğrafçı:Emre Güven

Curated Magazine No.5 sayısı için tıklayın.